kötü olmak

Turkish-English Translation

  1. Verb to stink
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(ürün) kötü olmak
to turn out poorly Verb
akıbeti kötü olmak
to come to a bad end Verb
durumu kötü olmak
to be at a low ebb Verb
en kötü olmak
to come off worst Verb
finansal durumu kötü olmak
to have a poor financial showing Verb
kendisi için kötü olmak
to be the worse Verb
kendisi için kötü olmak
to be the worse for Verb
mali durumu kötü olmak
to be in a poor (weak) financial situation Verb
matematiği kötü olmak
to be poor at mathematics Verb
niyeti kötü olmak
to get up to mischief Verb
sağlık durumu kötü olmak
to be in a poor state of health Verb
sonucu kötü olmak
to come to something Verb
aynı kötü durumda olmak
to be in the same predicament Verb
bakımsızlıktan kötü durumda olmak
to suffer from neglect Verb
bir kimsenin kötü niyetine engel olmak
to spike sb's guns Verb
bir şeyin üzerinde kötü etkisi olmak
to influence something adversely Verb
birine karşı kötü niyetli olmak
to be ill- disposed towards sb Verb
en kötü ihtimale hazırlıklı olmak
to be prepared for the worst Verb
hem iyi hem kötü etkileri olmak
to cut both ways Verb
iyi günde kötü günde birine destek olmak
to stick by someone through thick and thin Verb
iyi günde kötü günde birinin yanında olmak
to stick by someone through thick and thin Verb
iyi ya da kötü işareti olmak
to bode Verb
kendine kötü muamele edildiği kanısında olmak
to think oneself ill used Verb
kötü arkadaşları olmak
to be in bad company Verb
kötü bir deneyimi olmak
to have a nasty experience Verb
kötü bir gece geçirmiş olmak
to have had a poor night Verb
kötü bir ruh haleti içinde olmak
to be in a terrible way Verb
kötü durumda olmak
to fare badly Verb
kötü durumda olmak
to have seen better days Verb
kötü durumda olmak
to be in a poor condition Verb
kötü durumda olmak
to be in a plight Verb
kötü durumda olmak
to be in bad shape Verb
kötü durumda olmak
to find oneself in a hole Verb
kötü durumda olmak
to be ill off Verb
kötü durumu arkada bırakmış olmak
to ride out a storm Verb
kötü konuşmacı olmak
to be a poor speaker Verb
kötü ruh haleti içinde olmak
to be under the weather Verb
kötü şöhreti olmak
to have a bad record Verb
kötü şöhretli olmak
to be in disrepute Verb
kötü şöhretli olmak
to be in bad repute Verb
kötü ya da değersiz bir mal ya da hizmet satın almış olmak
to stuck (with) Verb
kötü yolculuk etmiş olmak
to have a bad passage Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database